Sözlerime, ilk günlerini yaşamakta olduğumuz yeni yılın ülkemiz ve tüm dünyaya huzur, barış ve refah getirmesini dileyerek başlamak istiyorum. Değişim sancıları, savaş, yıkım ve ölümlerle geçirdiğimiz 2012 yılının ardından sanırım en anlamlı dilek bu olsa gerek. Dünyada diyalog ve empatinin önemi gün geçtikçe artarken, bu kavram ve değerlerin insanlar nezdinde anlamını yitiriyor olması bizleri gelecek adına üzmektedir. Tüm bu acı ve sıkıntılara rağmen dünyada barış ve iyiliğin hâkim olacağına dönük inancımızı ise sonuna kadar koruyoruz. Bireysel farklılıkların kültürel zenginlik olarak görüldüğü, karşılıklı anlayış ve saygının hâkim olduğu, barış içinde, beraber, dostça ve kardeşçe yaşanacak günlerin çok da uzak olmadığına inancımız tamdır. Bölge olarak yaşadığımız sıkıntıların son bulacağı ve insanların sevgiyle kucaklaşacağı günleri görmek bizlerin en büyük arzusudur. İnanıyor ve diliyorum ki sıkıntılarla dolu bu günler bir gün son bulacak ve bu güzel coğrafya, yetim kalmış çocukların gözyaşları ile değil onların tatlı tebessümleriyle anılacaktır.
Geçen yılın özetini yaparken elbette ki bizler işadamları olarak önümüze, yolumuza bakmak zorundayız. Laleli olarak dönemsel anlamda iniş çıkışlarla dolu bir yıl geçirdik. Mevsimsel dalgalanmaların yanında politik gelgitler süreç içerisinde bizleri ciddi anlamda etkiledi. İstikrarın önemini bir kez daha kavramış olduk. Firmalar varlıklarını sürdürmeye çalışırken dünya ölçeğinde şirketlerin finansal krizlerle boğuştuğuna şahit olduk. Gelişen dünyada artık ayakta kalabilmek ilerlemeyle eşdeğer algılanıyor. Bölgemizin dinamosu Avrupa artık eski gücünde değil. Avrasya’nın yeni oyuncuları önümüzdeki süreçte daha etkin rol alıyor. Türkiye de Avrupa merkezli politikasını korurken gelişmekte olan bu pazarlarla ilişkilerini daha da güçlendirdi, güçlendiriyor. Bu noktada Rusya ile artan ticaretimiz şüphesiz bizlere ileriye dönük yol göstermektedir. Laleli bölgesi olarak her anlamda gelişen Türk-Rus ilişkilerinin önümüzdeki yıllarda da temel aktörlerinden birisi olmaya devam edeceğimizden eminiz. Türk firmalarının Rusya’ya olan ilgisine paralel olarak artık Rus şirketleri de Türkiye’de yatırımlarını arttırmaya başladı. Bu anlamda Laleli de kesinlikle bu yatırımların odağında olacaktır. Önümüzdeki süreçte bu ilginin meyvelerini toplayacağımız müjdesini sizlere şimdiden verebilirim.
Bizler LASİAD Yönetim Kurulu olarak geçtiğimiz yılı değerlendirmek ve 2013 planlarımızı belirlemek üzere ay içerisinde Sapanca’da bir arama konferansı gerçekleştirdik. Buradan özellikle Laleli’ye olan ilgi ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen ve konferansımıza katılım gösterip bizleri onurlandıran, motive eden değerli başkanımız Sayın Mustafa Demir’e bir kez daha teşekkür ediyorum. LASİAD ve Fatih Belediyesi arasında var olan içten, samimi ve gerçekçi ilişkiler bu vesileyle biraz daha derinleşmiş oldu. Beklentilerimizi açıkça ifade edebildiğimiz ve kendisinin düşüncelerini dinleyebildiğimiz çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Ayrıca üç buçuk gün süren arama konferansımız, önümüzdeki süreçte LASİAD olarak Laleli için neler yapabileceğimiz hususunda çok önemli fikirlerin oluştuğu ve olgunlaştığı ciddi toplantılara ev sahipliği yapmış oldu. Festival, vizyon, misyon, 2013 yılı plan ve programlarının belirlenmesi noktasında tüm arkadaşlarımız bilgi ve birikimlerini bizlerle paylaşmış oldu. Beyin fırtınası şeklinde geçen toplantılarda aldığımız kararların kısa ve uzun vadede Laleli’ye pozitif anlamda ciddi katkılar sağlayacağından eminim. Bizler birlikteliğimizi koruduğumuz sürece inanıyorum ki Laleli, bölgenin parlayan yıldızı olmaya devam edecek ve ülkemize her anlamda ciddi katkılar sağlayacaktır.
Bu dileklerle sizleri selamlıyor, yeni yılın bölgemiz ve ülkemize huzur ve bereket getirmesini diliyorum.
Giyasettin Eyyüpkoca