Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, video konferansla katıldığı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Koordinasyon Toplantısı’nda, istihdam, finansa erişim ve sosyal koruma alanlarında tarihi adımlar attıklarını söyledi.
Girişim ekosistemini korumaya özen gösterdiklerini belirten Varank, pandemi dönemiyle birlikte teknoparklar ve Ar-Ge tasarım merkezlerinde yaptıkları çalışmaları anlattı.
Varank, 84 teknoparkta 59 bin çalışanın hayatına dokunduklarını dile getirerek, yeni normale girilen süreçte gerekli tedbirlerin alınarak yola devam edilmesi gerektiğini vurguladı.
Türk Standardları Enstitüsü ile kılavuz hazırladıklarını anımsatan Varank, “Tedbirleri yerine getiren firmalara, ‘Kovid-19 Güvenli Üretim Kalite Belgesi’ veriyoruz. İki haftada 76 sanayi kuruluşundan başvuru aldık. 7 kuruluşun denetimleri olumlu şekilde tamamlandı ve belge almaya hak kazandı. Teknopark yönetici şirketlerimizin de kılavuzdaki yönergelere uymasını ve belge için başvurmasını bekliyoruz. Bünyenizdeki firmaların ayrı ayrı başvurmasına gerek yok, tüzel kişilik olarak siz başvurabilirsiniz. Bu belge, firmalarımıza iç ve dış piyasalarda avantaj sağlayacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Varank, büyüme ve kalkınmanın itici gücünün genç girişimci ve yenilikçi startup’lar olduğunun altını çizerek, üretimde katma değer arttırıldığı sürece, rekabet gücünün kazanıldığını söyledi.
Bunun yolununda inovatif fikirlerden ve verimliliği besleyen üretim süreçlerinden geçtiğini belirten Varank, “18 yıllık iktidarımızda, girişim ekosistemini bu bilinçle sıfırdan inşa ettik. Süreç boyunca bütüncül bir yaklaşımı takip ettik, topyekün bir ekosistemi ülkemize kazandırdık. Teknopark ve Ar-Ge kanunlarıyla sağladığımız destek ve muafiyetler, KOSGEB ve TÜBİTAK eliyle sunduğumuz imkanlar bütüncül yaklaşımımızın temel unsurları.” dedi.
Kuluçka merkezleri vurgusu
Varank, özel sektör ve teknoparklara verilen belge ve desteklerden bahsederek, bugüne kadar 1 milyar 200 milyon liralık bir kaynağı teknoparklara hibe olarak aktardıklarını bildirdi.
Kuluçka firmalarına özel önem verdiklerini ve Türkiye’nin geleceğini bu girişimlerde gördüklerinin altını çizen Varank, şöyle konuştu:
“Halihazırda teknoparklardaki 6 bin firmanın yüzde 24’ü kuluçka firması. Bu sayının artması, daha çok fikrin ete kemiğe bürünmesi çok önemli. Bunun için kuluçka firmalarını faaliyetlerinizin odağına almalısınız. Ölüm vadisi dediğimiz süreçte, bu girişimlerin yanında durmalısınız. Bunlar dört duvar ofislerden oluşmamalı. Bu dönemde başarının anahtarı, yetkinlikleri ekonomiye hızla derç edebilmekten geçiyor. Piyasadaki boşluğu gören ya da sıfırdan yeni bir piyasa oluşturmanın peşinden koşanlar, sistemi de dönüştürüyor. İzleyen ya da takip edenler değil, fark ortaya koyanlar, özgün düşünenler geleceği şekillendiriyor. Kuluçka merkezleri bu yüzden vazgeçilmez. Sizin onlara sunduğunuz, hukuk, muhasebe, iş geliştirme, ticarileştirme ve fikri mülkiyet gibi alanlardaki hizmetler son derece kritik.”
Daha çok kuluçka merkezi kurup daha çok kuluçka girişimcisine destek verilmesi gerektiğini işaret eden Varank, “Genç girişimlere ilham verecek, motivasyonlarını artıracak ve heveslerini diri tutacak mekanizmaları uygulayın. Bakanlık olarak her türlü yeni fikre açığız, yanınızdayız. ” diye konuştu.
Varank, gelecek dönemde teknopark bünyesindeki teknoloji transfer ofislerinin, TÜBİTAK desteklerinden yararlanabileceğini aktararak, bu alanda yaptıkları çalışmaları anlattı.
Tersine beyin göçünün merkezi olan teknoparkların, hem binalarıyla hem de sunduğu hizmetlerle örnek olması gerektiğini aktaran Varank, “Lütfen alelacele hazırlanmış derme çatma prefabrik yapıları önümüze faaliyet alanı olarak getirmeyin. Bunları suistimal olarak görüyoruz ve gerekeni yapacağız.” dedi.
“Sanayi-Doktora Programı’nın sonuçları belli oldu”
Bakan Varank, bu kadar destek ve çabanın temelinde ülkenin ihtiyaç duyduğu atılımı gerçekleştirme hedefi olduğuna değinerek, “Türkiye, teknoloji tabanlı işlerde ciddi bir sıçrama potansiyeline sahip. Nitelikli insan kaynağımız en üretken ve yüksek katma değerli işlere odaklansın, fikri sermayesini ülkemizin geleceği için kullansın istiyoruz.” ifadesini kullandı.
Varank, teknoparkların, Milli Teknoloji Hamlesi’nin olmazsa olmaz bir parçası olduğunu dile getirerek, Teknopark İstanbul ve Ankara İvedik Teknopark’ın, savunma sanayinin yerli ve milli bir yapıya kavuşmasında benzersiz katkılar sunduğunu vurguladı.
Gazi Teknopark’ta geliştirilen ilaç takip sisteminin küresel pazarda kendine yer bulduğunu belirten Varank, teknoparklarda yer alan firmalarını başarından bahsetti.
Türkiye’den nice başarı hikayeleri çıkacağının altını çizen Varank, gençlerin dinamizminden güç ve enerji aldıklarını söyledi.
Yüksek nitelikli iş gücünün sanayiye entegre olmasını amaçlayan Sanayi-Doktora Programı’nın sonuçlarının bugün belli olduğunu ifade eden Varank, şunları kaydetti:
“47 üniversitenin, 147 sanayi kuruluşuyla yaptığı 188 projeyi destekleyeceğiz. Sanayimizin ihtiyaçları doğrultusunda 645 doktora öğrencisi yetiştirilecek. Bu öğrencilerimize eğitimleri süresince aylık 4 bin 500 lira burs desteği sağlıyoruz. Mezuniyetlerini takiben 3 yıl boyunca istihdam desteği de sunuyoruz. Programı ilk defa geçen sene başlatmıştık. Sektörden çok yapıcı geri dönüşler aldık. Bu sene, geçen seneye göre üniversite sayısı da firma sayısı da öğrenci sayısı da arttı. Teknopark firmalarımız da programdan yararlanabiliyor. Program, getirdiği vizyoner yaklaşımla sanayideki yapısal dönüşümde kritik bir rol oynayacak.”
Bakan Varank, kurdukları tüm altyapıların ve sundukları desteklerin gençlerin girişimci ruhunu harekete geçirmek için olduğunu belirterek, girişimcilik ekosistemini daha ileriye taşıyacak adımların takipçisi ve uygulayıcısı olacaklarını bildirdi.