“En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir” der, Romalı düşünür Marcus Tullius Cicero.
Kendisi MÖ 106 – MÖ 43 yılları arasında yaşamış olsa da, sanırım söylediği bu söz bugün hala canlılığını ve geçerliliğini her haliyle korumaktadır. Zaman geçse de savaşın, yıkımların ve ölümlerin acısı dinmiyor ve de dinmeyecek. Dili, dini, ırkı ne olursa olsun her insan en saf haliyle insanca yaşamayı hak ediyor. Politik anlaşmazlıklar, küresel kaygılar ve geleceğe dair endişeler tarihte olduğu gibi bugün de insanlığa ve kurduğumuz medeniyete büyük zararlar vermekte. Oturup anlaşmak, asgari müşterekte buluşup ortak gelecek kurabilmek varken insanlık savaşı ve ölümü tercih ediyor. Birlik içerisinde ve de kol kola bir hayat sürmek varken kanı, gözyaşını ve çaresizliği benimsiyoruz. Türkiye olarak güneyimiz, doğumuz ve şimdi de kuzey komşularımızda yaşanan derin acıları görünce ülkemizin bu hengame içerisinde bir barış ve huzur havzası olmasının önemini tekrardan hatırlıyoruz. Tarih boyunca evinden barkından olanların evi, yuvası yıkılanların yuvası, vatanından olanların vatanı olan güzel ülkemiz bugün de kuzey coğrafyamızdan birçok insanı ağırlıyor. Onlara kapılarımızı açıyor, bu zor günlerinde yanlarında olmaya gayret ediyoruz. Özellikle Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından yoğun ticari ilişkiler geliştirdiğimiz Ukrayna ve Rusya’dan birçok insan ülkemize geldi, geliyor. Barışa olan inancımızı yitirmiyor ve bu savaşın derhal bitmesini can-ı gönülden diliyoruz. Özellikle Laleli olarak mağduriyet yaşamış insanlara hotellerimizin kapısını sonuna kadar açmış olmamız hasebiyle bölgemiz adına büyük bir kıvanç duyduğumu belirtmek isterim. LASİAD organizasyonunda gerçekleştirdiğimiz bu hızlı ve aksiyon dolu süreci başarıyla yönetmemiz bizler açısından oldukça önemliydi. Umuyorum ki bu insanlar sağ salim evlerine döner ve yaşadıkları acılar en kısa zamanda son bulur.
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte LASİAD olarak gelenekselleştirdiğimiz programımızı bu yıl Mardin’de gerçekleştirdik. Yönetim kurulumuz, yardım gönüllülerimiz ve Mardin Valiliğimiz başta olmak üzere bu güzel kardeşlik köprüsünü inşa etmemize vesile olan, bu gönül birlikteliğine iştirak eden tüm dostlarımıza gönülden teşekkür ediyorum. Bizlere birlikteliğin, dayanışmanın ve anlayışın önemini bir kez daha hatırlatan bu mübarek ayı böylesine kıymetli bir organizasyonla taçlandırmak bizler açısından oldukça değerliydi.
Bildiğiniz gibi Laleli her zaman öncü ve her zaman farklı olmuştur. Özgün olmayı içselleştirdiğimiz bu felsefe bölgemizin genlerine yerleşmiş olan yadsınamaz bir gerçektir. İşte bu yüzdendir ki Laleli yerel ve küresel ölçekte bilinen eşsiz bir dünya markası olmuştur. Bizleri biz yapan, dünyanın birçok ülkesinden alıcıları ve misafirlerimizi bu kıymetli bölgeye sevk eden güç işte budur. Laleli’nin o anlatılmaz çekim kuvveti; tarihi, ticareti, lojistiği ve misafirperverliği harikulade bir harmoni eşliğinde sunabilen insanların enerjisinden ileri gelmektedir. Bu açıdan bölgemizin ve onun değerli fertlerinin büyük bir vazife taşıdığını belirtmekte yarar var. Üzerimizdeki sorumluluk hayallerimizin de ötesinde bir gayret gerektirmekte. Özellikle bu zorlu günlerde daha fazla birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmenin önemini tekrardan vurgulamak isterim. Her karanlığın bir aydınlığa varacağı anlayışından hareketle bu günlerin de gerek Laleli gerekse de ülkemiz açısından çok ama çok parlak günlere evrileceğinden şüphem yoktur.
Bu vesileyle Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik eder, aileniz ve sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir bayram geçirmenizi dilerim.
Giyasettin Eyyüpkoca
