Lasiad

Kadim Şehir İstanbul

Napoleon Bonaparte’ın “Eğer dünya tek bir devletten ibaret olsaydı, başkenti İstanbul olurdu” sözü nasıl bir hazineye sahip olduğumuzu bizlere hatırlatıyor. İstanbul, ticari tarih boyunca dünyanın en önemli şehirlerinden biri olmuştur. Stratejik konumu sayesinde Doğu ve Batı arasında daima bir köprü görevi görmüştür. Antik çağlardan itibaren deniz ve kara ticaret yollarının kesişim noktasında yer alan İstanbul, Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları döneminde de büyük bir ticaret merkezi olarak önemini korumuştur. Bu dönemde, ipek, baharat, değerli taşlar ve çeşitli lüks malların ticareti yapılmıştır. Modern Türkiye’nin ekonomik başkenti olarak İstanbul, günümüzde de finans, ticaret, lojistik ve turizm alanlarında ve ülkemiz ekonomisinin üretim, istihdam ve ihracat alanlarında oldukça büyük bir rol oynamaya devam etmektedir. Bu kadim şehir, Türkiye ekonomisinde merkezi bir konuma sahiptir ve ülkenin ekonomik dinamiklerini büyük ölçüde etkiler. Şehir, Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) yaklaşık %30’unu oluşturur ve maliye gelirlerinin %40’ına katkı sağlar. İstanbul, Türkiye’nin en büyük finans merkezi olup ulusal ve uluslararası birçok bankaya ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, İstanbul’da bulunan serbest bölgeler ve organize sanayi bölgeleri, ülkenin ihracat hacminin önemli bir kısmını karşılar. Turizm sektörü de İstanbul’un ekonomik yapısında büyük bir rol oynar; şehir, her yıl milyonlarca turisti ağırlayarak, otelcilik, restoran ve hizmet sektörlerinde istihdam yaratır ve döviz gelirlerini artırır. İstanbul’un limanları ve ulaşım altyapısı, iç ve dış ticaretin etkin bir şekilde yapılmasına olanak tanır ve lojistik sektörü için kritik öneme sahiptir. Bu veriler, İstanbul’un sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel ekonomide de önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir. İstanbul, sadece ekonomik ve ticari açıdan değil, aynı zamanda eğitim, bilim, sağlık ve kültür açısından da Türkiye’nin gelişiminde kritik bir rol oynamaktadır. Şehir, çok sayıda üniversite, araştırma merkezi ve akademik kurum ile bilgi ve inovasyonun merkezi haline gelmiştir. Bu da genç nesillerin eğitimine ve bilimsel çalışmaların ilerlemesine olanak tanır. İstanbul aynı zamanda kültürel çeşitliliği ile de öne çıkar; tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan şehir, kültürel mirasın korunması ve tanıtılması açısından büyük bir öneme sahiptir. Festivaller, sanat etkinlikleri ve kültürel projelerle hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çeker. Sosyal açıdan da İstanbul, göç alan bir şehir olarak Türkiye’nin demografik yapısına önemli katkılarda bulunur. Şehir, farklı etnik ve kültürel grupların bir arada yaşadığı, barış ve hoşgörünün simgesi bir yer olarak, sosyal uyum ve entegrasyon süreçlerini her daim destekler. Bu perspektiften bakıldığında, İstanbul’un Türkiye’nin genel gelişimine katkısı çok yönlü ve derindir. Eğitim, bilim, kültür ve sosyal dinamikler açısından da büyük bir rol oynayan İstanbul, Türkiye’nin sadece ekonomik değil, toplumsal ve kültürel altyapısının gelişimine de katkı sağlamaktadır.

İstanbul; tam kalbinde yer alan Laleli’nin modayı üretip bunu eşsiz bir tasarım anlayışıyla sunabilme becerisiyle dünya modasında önemli bir yer edinmiştir ve bu konumunu her geçen gün pekiştirmektedir. Şehrin zengin kültürel mirası ve tarihsel derinliği hem bölgemiz hem de dünyadaki tasarımcılara ilham kaynağı olmaktadır. Bugün İstanbul, kendi şahsında geleneksel motifler ve modern tasarım unsurlarının birleştiği yaratıcı bir moda merkezi haline gelmiştir. Laleli Moda ve Alışveriş Festivali gibi organizasyonlar yoluyla hem özel koleksiyonların hem de alışveriş kültürünün şehrin sokaklarında ve sahnelerinde sergilendiği küresel bir moda başkenti olmuştur. İstanbul’un stratejik konumu Doğu ile Batı modasını bir araya getirerek benzersiz bir moda köprüsü oluşturur. Bu yüzden İstanbul, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın moda sahnesinde de en önemli aktörlerden birisidir.

Böyle bir şehre sahip olmak ve bu muhteşem şehrin anahtarlarından olan Laleli’nin bir ferdi olmak hepimiz için büyük bir onur. Bu vesileyle ticareti geleneksel misafirperverliğiyle süsleyen ve ziyaretçilerine unutulmaz bir alışveriş deneyimi sunan Lalelimizin tüm değerli firmalarına yepyeni başarı hikayeleri yazacakları bir yıl diliyorum. Yeni senenin dünyaya barış, sizlere, ailenize ve sevdiklerinize sağlık, huzur ve mutluluk getirmesi temennisiyle saygılar sunuyorum. Kalın sağlıcakla.

Giyasettin Eyyüpkoca