Laleli, Türkiye’nin, Balkanların ya da dünyanın birçok farklı ülkesinden gelen insanların iş hayatına giriştiği ve böylece hayallerini gerçekleştirdikleri bir ticaret merkezi. Hayatları baştan sona değişen insanların ümitlerini gerçeğe dönüştürdükleri bir merkez. On yıllar içinde Laleli’ye yolu düşenlerin kimlikleri sürekli değişse de ticari atmosferdeki inanç, samimiyet, anlayış ve işbirliği bir an olsun sekteye uğramıyor. Laleli’nin dünya ölçeğinde tasarlanmış şık mağazalarında profesyonellikle tevazu, iş bilgisiyle yardımlaşma, tecrübeyle paylaşım daima iç içe geçmiş bir halde. Bizi geçmişten geleceğe taşıyan üstün adaptasyon yeteneğine sahip olmamızdaki temel felsefe de bu olsa gerek. Koşullar değişse ve olasılıklar zorlaşsa da her daim iş planına yeni fırsatlar eklemeyi beceren bir Laleli var.
Bugün gelinen noktada Laleli belki de tarihinin en zorlu dönemlerinden birini yaşıyor. En büyük iki pazarımız olan Rusya ve Ukrayna umulmadık bir savaşın içine beklenmedik bir anda giriverdiler. Kimsenin tahmin edemediği bu gelişme herkesi önce derin bir şaşkınlığa sonrasındaysa belirsizlik ve endişeye sevk etti. Ancak zaman geçtikçe ticari kanalların tıpkı akan su gibi kendi yolunu bulduğunu görmeye başladık. Laleli’nin geçmişten gelen tecrübe ve bilgi birikimi bahsettiğimiz uyum sağlama yeteneğiyle bütünleşince kapalı kapılar belirli ölçekte açılmaya başladı. Bu kapsamda savaşın acı ve karanlık yüzüne karşın yaşamın olmazsa olmazı üretim ve ticaretin çarkları kısmen de olsa dönmeye başladı. Ümit ediyorum ki bu amansız ve anlamsız savaş kısa zamanda son bulur ve hep birlikte sürdürdüğümüz refah ve barış dolu gelecek yolculuğumuz kaldığı yerden yoluna devam eder.
Bu süreçte Laleli’nin geçmişinden bugününe önemli katkılar sunan iki dost ülkeye ve onların vatandaşlarına yönelik sorumluluğumuzu asla unutmadık. İyi günde kazandığımız gibi kötü günlerinde de onların yanlarında olmayı sürdürdük. Savaşın başladığı ta ilk günden bu yana LASİAD olarak teyakkuz halinde olduğumuzu ve sorun tespit ve çözüm geliştirme masamızın aktif bir biçimde işlediğini belirtmek isterim. Özellikle ülkesine dönemeyen ve ülkemizde ikamet etmek durumunda olan yabancı misafirlerimizin ağırlanması için bölge olarak elimizden ne geliyorsa yaptık, yapıyoruz. Otellerimizde açık kapı uygulamasını LASİAD öncülüğünde başarıyla gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye de devam ediyoruz. Böylesi dayanışmanın dünyada sadece bizim gibi vefa kavramını içselleştirmiş, mazluma payanda olmayı vazife bilen ve acıları yürekten paylaşan milletlere özgü olduğunu tekrardan idrak etmiş olduk. Bu kapsamda bölgemizdeki kıymetli otellerimize, bizlere destek olan tüm dost ve değerli paydaşlarımıza gönülden teşekkürü bir borç bilirim. Gerek ticari diplomasi adına yürüttüğümüz etkin çalışmaların gerekse de bölgemizde yaşananların akıcı ve şeffaf bir biçimde kamuoyuna aktarılabilmesi adına iletişim kanallarımızı sürekli açık tuttuk. Gelişmeleri anbean izlerken Laleli’nin bu süreçten mümkün olduğunca az etkilenmesi için yoğun bir görüşme trafiği gerçekleştirdik. Gelinen noktada tüm dünyada olduğu gibi savaşın bir an önce son bulmasını diliyor ve bu iki dost ve komşu ülkenin aklı selim ölçüsünde buluşmasını temenni ediyoruz. Laleli’nin de bu süreçten en az güçlükle çıkması adına var gücümüzle süreci takip ediyor, çözüm yolları geliştirmeyi sürdürüyoruz.
Bu vesileyle bu ay idrak edeceğimiz Ramazan ayının sizlere, ailenize, ülkemize ve tüm dünyaya huzur, barış ve refah getirmesini diliyor, sağlıcakla kalın diyorum.
Giyasettin Eyyüpkoca