Küresel ekonomi özellikle son yıllarda derin dönüşümler geçiriyor. Pandemi sonrası toparlanma süreci, büyük ekonomiler arasındaki rekabet ve jeopolitik gelişmeler, ticaretin yönünü ve tedarik zincirlerini tümüyle yeniden şekillendiriyor. Ticaret savaşları, ekonomik bloklar arasındaki anlaşmazlıklar ve bölgesel çatışmalar, dünya pazarlarına olan erişimi zorlaştırırken aynı zamanda yeni fırsatları da beraberinde getiriyor. Türkiye’nin hazır giyim, moda ve ticaret merkezi olan Laleli, bu değişimlerden doğrudan etkilenmekle birlikte, bölgesel esnekliği ve girişimci ruhuyla yeni fırsatlar yaratma potansiyeline de sahip. Küresel dalgalanmalar karşısında Laleli’nin gücünü koruyabilmesi ve hatta ticaretini daha da ileriye taşıyabilmesi için hem ekonomik gelişmeleri yakından takip etmesi hem de uluslararası ticarette proaktif adımlar atması oldukça önemli.

Son dönemde dünya ekonomisinde önemli değişimlerden biri şüphesiz Rusya-Ukrayna savaşının sonlanma ihtimali ve olası barış süreci. Bu çatışma, üç yıldır küresel ticareti derinden etkiledi ve özellikle Türkiye gibi bölgesel aktörler için zorluklar kadar fırsatlar da sundu. Rusya ve Ukrayna, Laleli’nin en önemli ticaret ortaklarından birisi olarak, özellikle savaş süresince tedarik zincirlerinde ciddi aksaklıklar yaşandı, lojistik ve nakliye süreçleri de dahil olmak üzere ticaretimiz tümden sekteye uğradı. Ancak olası bir barış süreci, Laleli’de faaliyet gösteren firmalarımız için beklenmedik düzeyde büyük kazanımlar sağlayabilir. Savaş sonrası toparlanma döneminde ticaret hacmi hızla yükselebilir ve Rusya-Ukrayna pazarlarında Laleli’nin ihracat kapasitesi geometrik bir biçimde artabilir. Şüphesiz turizm sektörümüz de bu gelişmeden olumlu etkilenecektir. Savaşın yarattığı belirsizlik ortadan kalktığında, Rus ve Ukraynalı turistlerin Türkiye’ye olan ilgisi artarak bölgemiz ekonomisini güçlendirebilir. Aynı zamanda, barışın sağlanmasıyla birlikte Türkiye’nin jeopolitik konumu daha fazla önem kazanacak ve Laleli, bu süreçte Rus ve Ukraynalı alıcılar için en güvenli ticaret limanlarından birisi olarak öne çıkacaktır. Büyük düşünür Albert Schweitzer’in dediği gibi, “Gelecek, bugünden ona hazırlananlara aittir.” Laleli, bu değişime hazır olmalı ve yeni fırsatları değerlendirmek için bölgesel ve küresel iş birliklerini güçlendirmelidir.

Bir diğer önemli küresel dinamik ise elbette ki Çin-ABD ticaret savaşı. Çin ve ABD arasındaki ekonomik rekabet, dünya ticaret düzenini değiştirdi ve de değiştirmeye devam ediyor. Bu belirsiz süreç birçok ülkeyi üretim ve tedarik alanında yeniden pozisyon almaya zorladı. Türkiye, bu süreçte alternatif bir üretim ve ticaret merkezi olarak kendisini konumlandırabilir. Çin’den ithalat yapan ABD’li firmalar, alternatif tedarik noktaları arayışına girerken, Türkiye özellikle tekstil ve hazır giyim sektöründe bu açığı kapatabilecek tek alternatif gibi görülüyor. Laleli’de faaliyet gösteren firmalar içinse bu gelişme, yeni pazarlara açılma ve ihracatı çeşitlendirme fırsatı yaratıyor. Ancak unutmayalım ki bu durum Çinli üreticilerin Türkiye pazarında daha fazla rekabet yaratmasına da yol açabilir. Küresel ekonominin değişken doğası düşünüldüğünde, Laleli’nin güçlü kalabilmesi için yenilikçi üretim, sürdürülebilir ticaret anlayışı ve uluslararası bağlantılarını güçlendirme gerekliliği ortaya çıkıyor. Konfüçyüs’ün dediği gibi, “Bir işin yapılıp yapılamayacağını öğrenmenin en iyi yolu, onu yapmaya çalışmaktır.” Laleli’nin girişimci ruhu, küresel rekabetin ortasında avantajlarını koruyarak büyümesini sağlayacaktır.

Hep söylediğimiz gibi; Laleli’nin uluslararası pazarlardaki gücü, LASİAD’ın bölgedeki firmaları destekleme vizyonu ile daha da pekişiyor. LASİAD gerçekleştirdiği sayısız projelerle, Laleli’deki işletmelere küresel trendleri takip etme, ihracatta sürdürülebilirliği sağlama ve markalaşmayı güçlendirme konularında önemli destekler sunuyor. Dünya ekonomisi belirsizliklerle dolu olsa da Laleli’nin esnek ve yenilikçi yapısı, bölgenin uluslararası rekabette güçlenmesini sağlıyor. İşte burada Benjamin Franklin’in sözünü hatırlamakta fayda var: “Ticaret insanları yakınlaştırır.” Laleli, sadece bir ticaret merkezi değil, aynı zamanda farklı kültürleri, girişimcileri ve vizyonerleri bir araya getiren eşsiz bir platformdur. İnanıyorum ki, tüm bu küresel değişimler ışığında, doğru stratejiler uygularsak Laleli’nin ekonomik büyümesini sürdürmesi ve ülkemize katkı sunması artarak sürecektir.

Bu vesileyle tüm işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’mızı şimdiden tebrik ediyorum. Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını saygıyla ve şükranla yad ediyorum.

Kalın sağlıcakla.

Giyasettin Eyyüpkoca