Lasiad

Laleli’nin Gelecek Yürüyüşü

Her dönemin kendine özgü sınavları vardır. Küresel ekonomide yaşanan dalgalanmalar, bölgesel çatışmalar ve sosyopolitik gerilimler, ticaretin damarlarında hissedilir. Bugün de benzer bir eşiği yaşıyoruz. Türkiye’nin özellikle hazır giyim ve moda ihracatındaki daralma; Rusya-Ukrayna savaşının uzaması, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü katliamların bölgesel etkileri ve dünya genelinde yükselen ekonomik belirsizlikler, yalnızca siyasi değil, ekonomik anlamda da çok yönlü baskılar oluşturuyor. Bu sürecin en çarpıcı yansımalarından biri de şüphesiz Laleli’de gözlemleniyor. Yıllardır başta Rusya, Ukrayna, Orta Asya, Orta Doğu ve dahi Afrika pazarları olmak üzere geniş bir coğrafyaya ihracat yapan Laleli iş dünyası, hem lojistikteki aksamalar hem de alıcı pazarların daralması sebebiyle zorlu bir süreçten geçiyor. Ancak bu zorluklar, Laleli’nin potansiyelini sorgulamak için değil; tam tersine bu potansiyelin nasıl yeniden yapılandırılacağını tartışmak için bir fırsattır.

Unutmayalım ki Laleli bir merkezdir. Yalnızca İstanbul’un değil, Türkiye’nin ticaret aklının, girişimci ruhunun ve üretim vizyonunun kalbidir. Hazır giyimden modaya, turizmden lojistiğe ve hatta tarihe uzanan yelpazesiyle bu bölge, yıllardır ülke ekonomisine paha biçilmez değerler katmaktadır. Bugün yaşanan sıkıntılar elbette ki geçicidir; ama Laleli’nin tarihsel ve stratejik rolü kalıcıdır.

Her zorluk, beraberinde bir dönüşüm ihtiyacı getirir. Laleli bugün tam da bu eşikte duruyor. İçinden geçtiğimiz bu kırılgan dönemde hem bölgesel adaptasyon yeteneğimizi hem de küresel vizyonumuzu yeniden ele almamız gerekiyor. Bu noktada dijitalleşmenin ve doğrudan müşteriyle kurulan ilişkinin önemi daha belirgin hale geliyor. Artık fuarlardan uluslararası showroomlara, e-ihracat platformlarından akıllı tedarik zincirlerine kadar her unsur, Laleli’nin yeni yol haritasında kilit rol oynayacak. Bugünün ticareti artık yalnızca ürünün kalitesiyle değil, o ürünün hikâyesiyle; yalnızca fiyatla değil, hızla ve şeffaflıkla; yalnızca fiziksel temasla değil, dijital iletişim ve etkileşimle şekilleniyor. İşte bu bağlamda, doğrudan müşteri deneyimini dijital araçlarla zenginleştirmek, sadece rekabet avantajı değil, aynı zamanda yeni bir güven ilişkisi inşa etmek anlamına da geliyor.

İşte tam da burada tarihsel perspektif bize yepyeni umutlar aşılıyor. 1929 Buhranı sonrası toparlanan ABD’den, II. Dünya Savaşı sonrası ekonomik mucize yaşayan Almanya ve Japonya’ya kadar pek çok ülke, en zor dönemlerde yapısal dönüşümünü tamamlayarak küresel güce dönüşmüştür. Bugün Laleli olarak bizler de aynı anlayışla ilerlemeliyiz. Albert Camus’un o meşhur sözü: “Kış ortasında, içimde yenilmez bir yaz olduğunu keşfettim,” tam da bu ruh halini anlatıyor. Bu kışın ortasında, Laleli’nin içindeki yenilmez yazı görüyoruz. İş dünyamızın, esnafımızın ve üreticimizin iradesi, yalnızca bugünü atlatmakla kalmayacak; yarının inşasında da öncü rol oynayacaktır.

Bu bağlamda LASİAD olarak, üyelerimizi sadece kriz anlarında değil, her zaman desteklemeye; dijital altyapı, yeni pazar stratejileri, finansal dayanıklılık ve lojistik optimizasyon gibi alanlarda tüm paydaş kurumlarımızla birlikte onları geleceğe hazırlamaya kararlıyız. Birlikte düşünmek, birlikte üretmek ve birlikte büyümek vizyonumuzun temelini oluşturuyor.

Bugün yaşadığımız tüm zorluklara rağmen geleceğe dair umutluyuz. Çünkü Laleli, yeniden doğmaya değil; her defasında daha da güçlenerek ayağa kalkmaya alışkın bir bölgedir. Laleli’nin kendisini küresel ticarete ve bu yolla ülkesine hizmet etmeye adamış fertleri, çalışkanlığı, esnekliği ve vizyonuyla krizleri aşmayı bilir. Ve biz biliyoruz ki, en derin karanlık, sabaha en yakın andır. Laleli, sabaha en yakın olduğu bu zaman diliminde daha güçlü olmak ve dünya pazarlarında hak ettiği yeri daha da perçinlemek için hazırdır. Bu vesileyle Kurban Bayramı’nızı kutluyor, aileniz ve sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu, huzurlu bir bayram geçirmenizi diliyorum.

Giyasettin Eyyüpkoca